Risk Yönetimi

Dış ticarette karşılaşılan risklerden birisi ticari (alıcı) risktir. Ticari risk çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Bunlar aşağıda açıklanmıştır:

Dış ticaret işlemleri ithalatçının ihracatçıya ne almak istediğini bildirmesi, ihracatçının da ithalatçıya almak istediği mallarla ilgili fiyat teklifi vermesi ile başlar. İthalatçı bu fiyat teklifini kabul eder ve diğer konularda da anlaşma sağlanırsa, ihracatçı malları üretmeye veya imalatçılardan tedarik etmeye başlar. Malların imalatı belirli bir aşamaya geldiğinde veya malların tedariki tamamlanıp sevkiyat işlemleri başlamak üzere iken ithalatçı siparişten vazgeçtiğini ihracatçıya bildirebilir. İthalatçı sipariş iptalini daha çok başka bir yerden malları daha ucuza bulduğunda yapar. İşte bu durumda mallar ihracatçının elinde kalır. İhracatçı bu malları ya iç piyasada daha ucuza satar ya da daha düşük fiyattan başka bir yurt dışı müşteriye satar. Her iki durum da ihracatçının aleyhinedir. Bazen, ithalatçı sevkiyat tamamlanıp mallar kendi ülkesine geldikten sonra malları teslim almaktan vazgeçebilir. Bu durumda ihracatçı, bir de malları geri getirmek masrafı ile karşılaşır.

Ticari riskin bir diğer çeşidinde, ihracatçı malları sevk eder. Mallar ithalatçı tarafından alınır, ancak ithalatçı zamanında ödeme yapmaz veya hiç ödeme yapmaz. Bu durumda ihracatçı sevk ettiği malların bedelini tahsil edememe riski ile karşılaşır.

İhracatçı bu risklerin bazılarını uygun bir ödeme yöntemini seçerek asgariye indirebilir. Peşin ödeme yöntemi ihracatçıyı bu konuda koruyan en avantajlı ödeme yöntemidir. Çünkü peşin ödeme yönteminde ihracatçı, ihracat bedelinin hesabına yattığını görmeden imalat veya tedarik işlemlerine başlamayacaktır. Gayri kabili rücu (cayılamaz) akreditif de ihracatçıyı koruyan diğer bir ödeme şeklidir. Bu tür akreditif, ihracatçının izni olmadan iptal edilemez ve değiştirilemez. Gayri kabili rücu akreditif açıldıktan sonra, teyitsiz akreditifte amir banka, teyitli akreditifte muhabir banka, ihracatçı akreditifte belirtilen dokümanları teslim ettiğinde ödeme yapmak durumundadır. İhracatçı, lehine gayri kabili rücu akreditif açıldığı bildirildikten sonra imalat veya tedarik işlemlerine başlayarak yukarıda sıralanan risklerden korunabilir. Çünkü ithalatçının gayri kabili rücu akreditiften cayması söz konusu değildir.

Ticari risklerden korunmanın diğer bir yolu da ithalatçı konumundaki müşteri hakkında iyi bir istihbarat yapmaktır. Bankaların dış ticaret bölümleri ve faktoring şirketleri bir ücret karşılığında ihracatçılar için bu işi yapmaktadırlar.

Bir diğer yol da, Eximbank’ın ihracat kredi sigortası programlarından yararlanmaktır. Eximbankın sevk öncesi ve sevk sonrası olmak üzere iki kredi sigorta programı mevcuttur. Sevk öncesi sigorta programının amacı; ihracatçı ile ithalatçı arasında imzalanmış olan İmalat ve Satış Sözleşmesi çerçevesinde üretilen malların henüz teslim edilmemiş olduğu hallerde, ihracatçının İmalat ve Satış Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmek amacıyla, malların alıcıya teslim edilmemiş bölümleriyle ilgili olarak yaptığı harcamaların ticari ve/veya aşağıda incelenecek politik risklere karşı belirli limitler dahilinde sigortalanmasıdır. Eximbankın bu sigorta programı ile ihracatçıların, Eximbank’ın Kısa Vadeli İhracat Kredi Sigortası Ülke Şartları ve Prim Oranları Listesi dahilinde sigorta kapsamında bulunan ülkelerdeki çeşitli alıcıları ile imzalayacağı İmalat ve Satış Sözleşmelerine konu işlerin ifası amacıyla yaptıkları harcamalar sigortalanmaktadır. Söz konusu program kapsamında üstlenilen ticari ve/veya politik risklerden kaynaklanacak zararlara ilişkin tazmin oranı, önceden Türk Eximbank tarafından belirlenmek kaydı ile azami % 90’ı aşmamaktadır. Sevk sonrası sigorta programında ise, ihracatçının bir yıl içinde, Türk Eximbank tarafından kapsama alınan ülkelerdeki çeşitli alıcılarına yaptığı 360 güne kadar vadeli tüm sevkiyatları sigortalanmaktadır. Sevk sonrası Program çerçevesinde kapsama alınan ticari riskler alıcının iflası, alıcının ihracat bedelini ödeyememesi, alıcının kendisine sevk edilen malları kabul etmemesi veya edememesi gibi risklerdir. Bu programda da tazminat tutarı % 90’dır. Eximbank’ın ihracat kredi sigorta programları ile ilgili ayrıntılı bilgi www.eximbank.gov.tr adresindeki ihracat kredi sigortası bölümünden alınabilir.

Dış ticaret işlemlerinde karşılaşılan diğer bir risk, politik risktir. Politik risk ihracatçı veya ithalatçı firmadan kaynaklanmaz. Bu riskler; ihracatçı veya ithalatçının ülkesindeki savaş durumu, döviz transferlerine getirilen kısıtlamalar, kanunlardaki değişiklikler, ekonomik kriz, iç karışıklıklar vb. nedenlerden kaynaklanır. Bu nedenlerden dolayı ithalatçı siparişi iptal edebilir, malları çekemeyebilir veya ödeme yapamayabilir. Politik risklerden korunmanın en uygun yolu Eximbank’ın yukarıda bahsedilen ihracat kredi sigortası programlarından yararlanmaktır.

Bu programlar aşağıda sıralanan politik riskleri kapsamaktadır:

  • İthalatçının ve/veya ihracatçının kontrolü dışında, ithalatçının hükümetinin Türkiye’ye yapılacak olan döviz transferini önleyen, kısıtlayan, geciktiren veya kontrol altına alan kanun, kanun hükmünde kararname veya bunlarla aynı güce sahip karar ve/veya idari düzenlemeleri yürürlüğe koyması,
  • İthalatçının ülkesi ile Türkiye arasında savaş çıkması,
  • İthalatçının ülkesinde savaş, ihtilal, iç savaş, isyan, ayaklanma ve benzeri hadiselerin meydana gelmesi,
  • İthalatçının ve ihracatçının kontrolü dışında, malların alıcının ülkesine ithalinin, yürürlüğe konan kanun, kanun hükmünde kararname veya bunlarla aynı güce sahip karar ve/veya idari düzenlemeler ile önlenmesi,
  • İthalatçının ve ihracatçının kontrolü dışında, ithalatçının ülkesinde malların ithali ile ilgili olarak evvelce verilen ve malın sevk tarihinden önceki imalat sürecinde geçerli olan müsaadenin malın sevk tarihinden önceki bir tarihte iptal edilmesi.

Dış ticarette karşılaşılan risklerden bir diğeri de mala ilişkin risklerdir. Bu tür riskler daha çok ithalatçı için söz konusudur. İthalatçı malları çektikten sonra istediği evsaf ve kalitede bulmazsa böyle bir riskle karşılaşmış olur. Bu tür bir riski azaltmak için ithalatçı uygun bir ödeme yöntemi seçmelidir. Mal mukabili ödeme bu riskin giderilmesinde ithalatçı için en avantajlı ödeme şeklidir. Çünkü mal mukabili ödemede ithalatçı malları çekip kontrol ettikten sonra ödemeyi yapmaktadır. Bu ödeme şekli ihracatçı için uygun olmayabilir. Bu durumda ithalatçıyı koruyan diğer bir ödeme yöntemi akreditifli ödemedir. Akreditifli ödemede mala ilişkin riskleri asgariye indirmek amacıyla, ihracatçıya ödeme yapılması için mutlaka bağımsız gözetim kuruluşlarınca hazırlanacak gözetim, analiz vb. raporların ibraz edilmesi istenmelidir. Mala ilişkin risklerden bir diğeri taşıma riskidir. Taşıma riski malların taşınması sırasında hasar ve ziyana uğramasıdır. Bu riski azaltmak için mallar taşıma sırasında oluşabilecek olumsuzluklara karşı sigortalanmalıdır.

Dış ticarette karşılaşılan diğer bir risk de kur riskidir. Kur riski hem ihracatçı hem ithalatçı için söz konusudur. İhracatçı, ihracat sözleşmesi yapıldığında döviz üzerinden (Avro, dolar vb.) fiyat vermektedir. Ancak tahsilât yapıldığında kurlar düşmüş olabilir. Bu durumda ihracatçının eline geçen TL miktarı azalır. Döviz kurlarının yükselmesi ise ithalatçı için risktir. Çünkü ithalatçının ödemesi gerek TL miktarı artar. Gerek ihracatçı gerekse ithalatçı döviz kuru riskinden korunmak için forward kur alabilir veya vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerini kullanabilir. Bu konular ayrı başlıklar (vadeli işlem ve döviz konu başlıkları) olarak ele alındığından ayrıntılı bilgi için ilgili konulara bakabilirsiniz.



“Firmanın değişmez prensipleri daima kalite, hizmet, zamanında teslim ve uygun fiyat olmuştur. Dış Ticarette başarı ve sürekliliğin teminatı hizmette dürüstlük ve kalitedir prensibiyle çalışan AKSA DIŞ TİCARET gösterdiğiniz yakın ilgi ve desteğinizden ötürü teşekkür ederek sizlere bugün ve gelecekte hizmet vermeye devam edecektir. ”